Tuesday, May 8, 2007

GDO’LU MISIRLAR İMHA EDİLMELİ! İTHALATI DERHAL DURDURULMALIDIR!


Tarımda destekler kısıtlanıyor. Ürün fiyatları maliyetlerin altında belirleniyor. Hasat döneminde ithalata izin veriliyor. Hükümetin bu yanlış uygulamaları sonucu üreticilerin alınteri olan mahsulüne sanayici ve tüccar yok pahasına el koyuyor.

Üreticiler her geçen gün yoksullaştırılıyor, üretemez duruma sokuluyor.

Üreticileri bu duruma getiren hükümet doğru olmayan açıklamalarıyla halkı yanıltmaya devam ediyor. Tarım kesiminde her şeyin tozpembe olduğunu kendi dönemlerinin çok başarılı olduğunu her fırsatta ve zeminde yineliyor.

Başbakan 2002 yılında 2,1 milyon ton olan mısır üretimini 2005 yılında 4,2 milyona çıkardıklarını yüzde % 100 bir artış kaydettiklerini söylüyor, ama 2006 yılı üretim miktarından hiç söz etmiyor. Başbakanın söylediklerinin üzerinden daha bir ay bile geçmeden neden mısır ithal ettiklerini ne Başbakan ne bir bakan ne de bir yetkili açıklamıyor.

Başta Başbakan ve diğer hükümet yetkilileri, tarım sektörü gündeme geldiğinde; sektörünün sürekli bir kalkınma çizgisi içinde olduğunu belirtiyor, tarımsal ithalatımız her geçen gün artıyor, diyor. Ama gerçekler hiç de hükümet yetkililerin anlattığı gibi, değil. Biz mısır ithal ediyoruz, hem de, tarım kesimindeki örgütlerin tüm uyarılarına rağmen GDO’lu mısır üreten ülkelerden bu ithalatı yapıyoruz.

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 16 Mart 2007 tarihinde internet sitesinden 235.000 ton mısır, 15.000 ton buğday dışalımı yapacağını duyurdu.

Mısır ithalatı yapılacak ülkelerden birinin Arjantin olduğu öğrenildiğinde ise tarım kesimindeki örgütler ve diğer demokratik kitle örgütleri mısırların GDO’lu olabileceğine dikkat çekmiş, mısır yüklü gemiler daha limanlarımıza gelmeden hükümeti uyarmayı görev bilmişlerdi.

Ayrıca ithalatın 2 Nisan – 21 Mayıs 2007 tarihleri arasında başlayacağı ve 110 bin ton mısırın Arjantin’den geleceğinin duyulması üzerine tarım kesimindeki örgütler kaygılarını gidermek amacıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na yanıtlanması için şu soruları sordular:
• Arjantin’den gelen mısırlar ülkemize girmeden önce analize tabi tutulacak mı?
• Mısırların GDO’lu olması halinde hükümet olarak tavrınız ne olacaktır?
• Analiz sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacak mısınız?

Hükümet bu soruları yanıtlamaya bile gerek görmedi, ithalata kalınan yerden devam etti. Sivil toplum örgütleri sorumlu davranarak Arjantin’den getirilen 40.000 tonluk mısırlardan örnekler alıp analiz ettirdi ve Arjantin’den ithal edilen mısırların GDO’lu olduğu belirlendi. Sivil toplum kuruluşları bu durumu kamuoyu ile paylaştı, Hükümette yine ses yok.

Bu konuda TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu şöyle bir açıklamada bulundu: “Genetiği değiştirilmiş bir ürünün ülke içine girişini yasaklayan bir mevzuat yoktur. Sadece gıda maddesi amacıyla kullanılıyorsa bu oranın binde 7’yi geçmemesi gerekir. Geçiyorsa da bu etiketlerde dikkate çekilmelidir. Bunun dışında bu ürünün Türkiye’ye girdi ve girmedi anlamında bizim yapacak her hangi bir şeyimiz yok. Sektör yıllardır aynı menşei ithalat yapmış ve yapmaktadır. Bu noktada TMO’nun yaptığı şey de farklı bir şey değildir.” (İlkhaber Gazetesi, 2 Mayıs 2007)

Bu sözleri söyleyen TMO Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu Türkiye’nin imzalayarak tarafı olduğu Cartagena Biyogüvenlik Protokolü gereğince, gerekli yasal düzenleme yapılmaksızın genetiği değiştirilmiş tarımsal ürünlerin ithalatı söz konusu olamayacağını görmezden geliyor. “Sektör yıllardır aynı menşei ithal etmiş ve yapmaktadır “ açıklamasıyla da adeta hükümetlerin bugüne kadar görev kusuru işlediğini ihbar ediyor. Başka bir deyişle İsmail Kemaloğlu, GDO’lu mısırların “devlet eliyle” satın alındığını alenen beyan ediyor. Yani sorunu çözmesi için başvuracağınız yetkili olan hükümet bu işi zaten ezelden beri yapıyor, sizin çabalarınız nafile, Hükümetin bu konudaki oluşan hassasiyete/duyarlılığa kayıtsız kalacağını ima ediyor. Peki, biz şimdi kime/nereye başvuracağız.

Devletimizin Cartagena Biyogüvenlik Protokolüne attığı imza ile onurumuzu, Arjantin’den ithal edilen ve GDO’lu olduğu anlaşılan mısırların insan sağlığı için olası riskini, ülkemizin uğrayacağı iktisadi ve biyolojik yıkıma karşı elimiz böğrümüzde seyir mi edeceğiz?

Mademki başvuracağımız bir merci yok, bizlere yol burada bitti deniliyor. Bizler de yol burada bitmedi diyoruz! HUBUBAT ÜRETİCİLERİ SENDİKASI olarak ülkemizin iktisadi ve biyolojik yıkıma uğratılacağından endişemizi sizlerle paylaşarak işe başlıyoruz. GDO’lu ürünlerin ülkeye girmesine karşı olan tüm örgüt, kurum, kuruluş ve kişilerle birlikte davranacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Hükümetimizin de ulusaşırı tarım ve gıda şirketlerinin insan sağlığı için risk oluşturan, biyolojik ve iktisadi yıkım yaratacağına inandığımız bu GDO’lu mısırının ithalatından derhal vazgeçme sorumluluğunu göstermesini bekliyoruz.

GDO’LU MISIRLAR İMHA EDİLMELİ! İTHALATI DERHAL DURDURULMALIDIR!
7 mayıs 2007
Abdullah AYSU
HUBUBAT-SEN
Kurucu Genel Başkanı

No comments: