Monday, April 30, 2007

SÖZLEŞMELİ DAMIZLIK SÜT SIĞIRCILIĞI KİME HİZMET EDECEK?


Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı
Ege Ü. Ziraat Fak. Öğretim Üyesi
mustafa.kaymakci@ege.edu.tr


19 Ocak 2007 tarihinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim Genel Müdürlüğü’nde yapılan bir toplantıda, süt sanayicisinin önde gelen 12 farklı kuruluşuna ‘Sözleşmeli Damızlık Süt Sığırcılığı Projesi’ nin tanıtımı yapılmış. Sanayicilere sunulan bu proje ile, en az 20, en çok 50 baş süt sığırı kapasitesine sahip sözleşmeli üretim yapacak işletmelerinin kurulması öngörülmüş. Proje de, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’nce kullandırılacak % 60 faiz indirimli kredi ve diğer desteklemeler, belli kapasite ve ölçekte olan süt sanayi ve entegre süt sığırcılığı işletmeleri aracılığı ile kurulacak işletmelere sağlanacakmış. Proje, ülke genelinde değil, büyük süt sanayicilerinin etkin olduğu illerde uygulanacakmış.

Özetlenen ‘Sözleşmeli Damızlık Süt Sığırcılığı Projesi’ birçok açıdan eleştiriye açık. Bunları, kısaca açalım.

Proje Tanıtım Toplantısına Üretici Temsilcileri Neden Çağrılmadı?

Tanıtım toplantısına, damızlık sığır yetiştiricilerinin(Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği) çağrılmaması, iktidarın siyasal ve sosyal tercihinin kimlerden yana olduğunu ortaya koyuyor. Toplantıya çok sınırlı sayıda sanayicinin katılması, iktidarın üreticiden yana değil, güçlülerden yana olduğunu, süt sanayinde tekelleşmeyi öngördüğünü gösteriyor.

Projenin Sakıncaları

1.Projeden kredi alacak yetiştiricileri süt sanayicileri seçecek ve aralarında 5 yıl süreyle bir sözleşme yapılacak. Süt fiyatlarını sanayici belirleyecek. Çiftçinin hiç pazarlık gücü olmayacak.
2.Kredi geri ödemesi, her ay satılan sütün bedelinden kesilecek. Bu durum, üreticinin üretim yapabilmesini olumsuz olarak etkileyecek. Bilindiği üzere süt üreticisi, karlılığını büyük ölçüde sütten değil, mevsimlik olarak pazarladığı düve ve danadan sağlar.
3.Projeye girecek sözleşmeli çiftçilere, damızlık temini, ilgili süt sanayi kuruluşları tarafından onların belirlediği fiyattan sağlanacak. Bu şekilde damızlık alımında bile çiftçinin hak sahibi olma durumu olmayacak.
4.Sözleşmeli çiftçi sayısının artışına bağlı olarak toplu damızlık gebe düve talebi de artacak.. Bu şekilde neredeyse 10 yıldan beri hastalıklar, özellikle Deli Dana(BSE) hastalığı nedeniyle dışalımın yasak olduğu Avrupa Birliği’nden damızlık hayvan dışalımının önü açılacak.

Sözleşmeli Damızlık Süt Sığırcılığı Modeli Avrupa Birliği’nde Var mı?

Sözleşmeli tarım modeli, şu anda Avrupa Birliği’nde uygulanan üretim modeli değildir. Avrupa Birliği’nde uygulanan model, üreticinin aynı zamanda sanayici olması modelidir. Bir başka deyişle üretici kendi ürettiği ürünü, yine kendi kurduğu fabrikada işler. Bu şekilde katma değer, büyük ölçüde üreticiye döner. Bu amaçla, tarımsal kooperatifçilik, en yüksek düzeyde üretimde olduğu kadar, ürünlerin işlenmesinde ve pazarlanmasında da egemendir.

Avrupa Birliği Ülkeleri’nde durum böyle olmakla birlikte, Türkiye’de sahneye konulan bu modelin arka cephesinde acaba kimler var? Sorgulamaya değer değil mi?

Özetle ‘Sözleşmeli Süt Sığırcılığı Projesi’ ile kamu parasının kullandırılması büyük süt sanayicilerine bırakılacak ve yetiştiriciler onlara mahkum edilecektir. Diğer yandan projenin Avrupa Birliği açısından en önemli getirisi, hayvan dışalımına konan yasağın kaldırılması olacaktır. Bu şekilde Avrupa Birliği Ülkeleri bir kez daha, sığır sayısı bakımından girmiş olduğu krizden kurtulacaktır. Bu durum Batı’nın bir yüzünü daha size anımsatmıyor mu?

No comments: