Thursday, May 3, 2007

Tütün Sen’in Kapatılma Davasında Görevsizlik Kararı


Tütün Sen hakkında sürmekte olan kapatılma davasında İzmir 2. İş Mahkemesi Yargıtay’ın kararına uyarak görevsizlik kararı verdi. Kararı 25 Nisan 2007 tarihinde Temyiz eden Tütün Üreticileri Sendikası (Tütün Sen) Kurucu Genel Başkanı Ali Bülent Erdem’in basın açıklaması:

“15 Nisan 2004 tarihinde kurulan Tütün Üreticileri Sendikası (Tütün-Sen) hakkında İzmir Valiliği Emniyet Müdürlüğünce 27 Ağustos 2004 tarihinde kapatılma davası açılmış; İzmir 2. İş Mahkemesi dava sonucunda 19 Eylül 2006 tarihinde kapatma kararı vermişti. Karar sendikamız tarafından temyiz edilmişti.Yargıtay 9. Dairesi İzmir 2. İş Mahkemesinin Tütün Sen hakkında verdiği kapatılma kararını oy birliğiyle 28 Aralık 2006 tarihinde bozdu. Yargıtay 9. Dairesi kararında: “ Davalı kuruluşu kuranların kendi nam ve hesabına çalışan tütün üreticileri oldukları, işçi ve işveren sıfatı taşımadıklarından fiili bir topluluk olup teknik anlamda bir sendika kuramayacakları, topluluk adının sonuna “sendika” ifadesinin; 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu anlamında sendika olduğunu göstermediği saptanmaktadır. Böyle olunca davaya anılan tüzel kişilik 2821 Sayılı Yasa kapsamına girmediği için iş mahkemesinde değil, asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerekir. Görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması hatalıdır.” denilmektedir.

İzmir 2. İş Mahkemesi, Yargıtay’ın kararına uyarak 9 Nisan 2007 tarihinde görevsizlik kararı vermiştir. Tütün Sen olarak İzmir 2. İş Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararını 25 Nisan 2007 tarihinde yeniden temyiz ettik.

Çünkü;
Anayasa’nın 90. maddesi gereği Tütün Sen fiili bir topluluk değil sendikadır. Yasal dayanağımız ise Anayasa ve imzaladığımız Uluslararası Sözleşmelerdir. Verilen bu karar Uluslararası Sözleşmeleri ve dolayısıyla Anayasa’yı yok saymaktadır.

Karar dayanağında belirtilen “işçi veya işveren” olmama durumu ile yasalarda çiftçi sendikalarının düzenlememiş olması Tütün Sen’in değil imzalan uluslar arası sözleşmelere uygun iç hukuk düzenlemelerini yapmayan idarenin ve yasama organının sorunudur. Hükümet ve Meclis Anayasa ve Uluslar arası Sözleşmeler gereği gerekli yasaları/ düzenlemeleri yapmakla hükümlüdür.

Kaldı ki, Türkiye tarımı hızla değişmektedir. 2002 yılında çıkarılan Tütün Yasası’ndan sonra “sözleşmeli üreticilik” dönemi başlamıştır. Üreticiler Uluslar arası sigara şirketlerinin talepleri doğrultusunda hareket eden alıcı firmalarla sözleşme imzalayarak ancak üretim yapabilmektedirler. Örgütlü küresel sermaye karşısında örgütsüz tütün üreticileri baş başa bırakılmıştır. Öyle ki, T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu 11. 04. 2006 tarihli raporunda tütün üretiminde yaşanan bu sorun karşısında; “ Sözleşmeli üretim sisteminde üretici ile alıcıyı eşit konuma getirmek için, üreticinin örgütlenmesinin özendirilmesi ve alıcıların sözleşmeyi üretici örgütleri ile yapması yönünde yasal düzenlemeler yapılması” nı istemektedir.

Tütün üreticileri bu yasal düzenlemelerin yapılmaması nedeniyle bir yandan mahkeme süreçleriyle uğraşmak zorunda kalırken diğer yandan örgütlenmeye çalışmaktadır. Tütün üreticilerin ayakta kalabilmesinin başkaca bir yolu da yoktur. Tütün üreticilerin bitmesi demek Türkiye’de tütün tarımının bitmesi demektir. İç hukuk düzenlemeleri bir an önce yapılarak, tütün üreticilerin sendikalaşma haklarının ve beraberinde Türkiye tütüncülüğünün önü açılmalıdır. “ 26 Nisan 2007

No comments: