Thursday, May 31, 2007

Kuraklığa karşı yerel tohum!



Kuraklığa karşı yerel tohum!

Tohum ve Yaşam Forumu için İstanbul’a gelen Avrupalı üç çiftçi ile küresel iklim değişikliği, kuraklık, yerel çeşitler, tohum ve GDO’lu ürünler üzerine söyleştik. Çiftçiler, “Yerel ürünlerin tohumlarını kullanın ve kuraklığa karşı bunları geliştirin” diyorlar.


söyleşi Ayşen Eren
fotoğraf Prof.Dr.Ekrem KÜN

İspanya, İtalya ve Fransa’dan GDO’ya Hayır Platformu’nun davetlisi olarak İstanbul’a gelen Jose Manuel Benitez Castano1, Riccardo Bocci2, Guy Kastler3 babadan çiftçi. Jose, kestane yetiştiriyor, arıcılık yapıyor ve sebze üretiyor. Riccardo, şarap, zeytinyağı, sebze üretiyor ve ekoturizm yapıyor. Guy, koyun yetiştiriyor, sebze üretiyor.

- İklim değişikliği sizleri etkiliyor mu?
Jose - Son 5 yıldır kestane üretimini etkiledi. Mevsimler değişiyor, arılar şaşırıyor ve hiç yapmadıkları şeyleri yapıyorlar.

Riccardo- Ilıman bir kıştan sonra don oldu. Pek çok çiftçinin ürünü zarar gördü. Özellikle Güney İtalya’da çok az yağmur yağdı, su kaynakları gitgide azalıyor. Gelecekte iklim değişikliğine bağlı kuraklık İtalya’da ciddi sorun yaratacak.

Guy - Tarım iklim değişikliğine uyum sağlamalı. Endüstriyel tohumlar iklim değişikliğine uyum sağlama kapasitesine sahip değiller. Çiftçiler tarafında yetiştirilen yerel tohum çeşitleri bu kapasiteye sahip.

- Verilere göre suyun yüzde 70’i tarım sektöründe kullanılıyor. İklim değişikliği ve azalan su kaynaklarından dolayı ne yapılmalı?
Jose- Tarım sektöründe su doğru kullanılmıyor. Pirinç gibi endüstriyel ürün yetiştiren büyük şirketlerin kullandığı su miktarı çok yüksek. Endüstriyel tarım yapılan tarlalarda tüketilen suya sınır getiren yeni bir sistem üzerinde çalışıyoruz.

Riccardo - İtalya’da benzer sorunlar var. Mısır, pirinç gibi endüstriyel ürünler çok su tüketiyor. Oysaki yerel çeşitler yöresel iklime ve düşük yağmur miktarına alışkın. Örneğin; Fransa’da Alplerde susuz yetişen bir patates çeşidi var.

Guy - Fransa’da tarımsal sulamada kullanılan suyun büyük miktarını hibrid mısır tüketiyor.

- Gelecekte az suyumuz olacak, nasıl ürünler yetiştirmeliyiz?
Çözüm, yerel tohumları kullanmak ve çiftçilerle birlikte yerel çeşitleri susuzluğa dayanıklı hale getirmek.

- Ülkenize tohumları nereden alıyorsunuz?
Jose – Çiftçi tohumunu şirketlerden satın alıyor. İspanya’da çiftçilerin şirketlere patent parası ödemeden tohumlarını yeniden kullanabilmeleri için mahkemeye gittik.
Endülüs’te çalışan bir kooperatif aracılığıyla çiftçilerin arasında tohum takası sağlıyoruz ve kendi tohumlarımızı üretiyoruz.

Riccardo – Kamuya ait pek çok tohum bankası var. Tohumların çoğaltılması AB’nin eski çeşitlerin çoğaltılmasını yasaklayan Tohum Yasası nedeniyle imkânsız. Yani İtalya’da kamuya ait tohum bankaları var ama çiftçilerin tohumu yok.

Guy - Örgütüm, 2 yıl önce kamu tohum bankasından tohum almayı bıraktı. Şimdi kendi tohum bankamız var. Şu an en yaygın ekilen endüstriyel ürünler oldukları ve GDO bulaşma riski çok yüksek olduğu için kendi mısır ve soya tohumlarımız var. Tohumlarda GDO kontrolü çok pahalı. Fakat Fransa’da Greenpeace ile geliştirilen yeni, pratik ve ucuz bir GDO testi var. Her çiftçi bu testi yetiştirdiği ürünleri üzerinde kolaylıkla yapabilir.

- Ekim yapılan toprağı korumak, zenginleştirmek için ne gibi teknikler kullanıyorsunuz?
– Toprağı derinlemesine işlemiyoruz ve yıl boyunca ekili bırakıyoruz.

- Çiftçisiniz ve GDO’lu ürünlere karşısınız. Çiftçilerimize ne mesaj göndermek istersiniz?
Jose – GDO’lu ürünlerin iki sorunu var, ekonomik ve çevresel. Söylendiği gibi kârlı değiller ve kontrolsüzce yayılıp yerel çeşitleri yok ediyorlar, organik tarımı öldürüyorlar. Sizi kandırmalarına izin vermeyin, yerel ürünler yetiştirin ve mücadele edin!

Riccardo – Türk çiftçileri tam kavşakta. Modernizasyon İtalya ve İspanya’ya geldiği gibi Türkiye’ye de gelirse sahip oldukları her şeyi, geleneksel tarımı, topraklarını, tohumlarını kaybedebilirler. İtalya’da çözümün çiftçi – tüketici birliği olduğuna inanıyoruz. Bu birlik ne kadar güçlü olursa o kadar çiftçi işini yapmaya devam eder.

Guy - Kendi tohumlarınızı korumalısınız! GDO’lara Hayır demelisiniz!

Ekin Kurtiç’e İspanyolca tercümanlığı için teşekkürler.
1- Coordinadora de Organizaciones de Agricultores y Ganaderos – COAG (Tarım ve Hayvancılık Örgütleri Koordinasyonu)
2- Associazione Italinaan per l’Agricolture Biologica (İtalyan Organik Tarım Birliği)
3- Confederation Paysanne (Köylü Konfederasyonu)

No comments: